ICF Türkiye, “Dönüştüren Koçluk Hikâyeleri” webinarının 20.’sinde, Selçuklu Holding İLKO İlaç’ı konuk etti.
Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF’in ülkemizdeki tek yetkili temsilcisi ICF Türkiye, “Dönüştüren Koçluk Hikayeleri” webinarının 20.’sinde; Türkiye ilaç sektörünün köklü kurumlarından Selçuklu Holding’e bağlı İLKO İlaç’ı konuk etti. Etkinliğe, firmanın Genel Müdür Yardımcısı Berk Apak katıldı.
2 yıla yakın bir zamandır gerçekleştirilen ve ülkemizde bir ilk niteliği taşıyan Dönüştüren Koçluk Hikayeleri etkinliği; bu güne kadar 30’a yakın holdingin üst düzey yöneticisinin konuk edilmesi ve iş dünyasında koçluğu ileriye taşıyacak özgün uygulamaların ele alınmasıyla adından söz ettiriyor.
İLKO İlaç’ın katılığı, ICF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Emre Şentürk ve Yönetim Kurulu Üyesi Beyza Erdem Balcı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen son etkinlikte; “Geleceği Geçmişten Yapılandırmak” teması üzerinden, firmanın koçluk hikayesi ve uygulamaları ele alındı.
Kurumsal koçluğa ihtiyaç günümüzde kaçınılmazdır
İLKO İlaç’ın koçlukla nasıl tanıştığı, hangi ihtiyaçlardan doğduğu sorusuyla başlayan webinarda, İLKO İlaç Genel Müdür Yardımcısı Berk Apak, sözlerine şöyle başladı: “Profesyonel hayatım boyunca, insanların değiştiği sürece kurumları değiştirebileceğini, geliştirebileceğini gözlemledim. Bu nedenle asıl odaklanmamız gereken şey insandır ve koçluğun insan için anlamlı bir süreç olduğunu erken fark edenlerdenim. Kurumlar gelecekte ulaşmak istedikleri yere, doğal olarak ortak hareket etmeleri arzulanan insanlarla ulaşmak durumundadırlar ama bu çok kolay olmaz çünkü hepimiz biliyoruz, insanların değişmesi çok kolay bir süreç değildir. Bunun için de kurumsal olarak koçluğa ihtiyaç, günümüzde kaçınılmazdır. Bizde de öyle oldu. Önceleri moderatörlerimiz oldu sonra biraz daha profesyonelleşmeye başladık. İş koçlarımız, süreç koçlarımız, yaşam koçlarımız oldu. Süreç hızla şekillenmeye başladı.”
“Odunla döveceksin!”
“İLKO İlaç’ın değişim, dönüşüm hikayesini bir metafor ile anlatabilir misiniz?” sorusunu, yaşadığı bir örnekle yanıtlayan Apak, şöyle konuştu: “Bu sorunuz aklıma, geçmişte yaşadığım iki deneyimi ve çok bilinen “Odunla döveceksin!” ifadesini getirdi. Yaşadığım deneyimlerden ilki, çalıştığım şirketlerden birisinde benden çok kıdemli bir yöneticiyle görüşmemdir. Ona şöyle bir şey söylemiştim: ‘İnsanlar sizinle ilgili çok fazla şikayette bulunuyor. Lütfen onları biraz daha dinleyin. Bu hem sizin kişisel gelişiminize katkı sağlar hem de iş ortamını da keyifli bir şekilde yönetmenize yardımcı olur’. O da bana; “Berk Bey anlamıyorlar, bunları odunla döveceksin, yüz kere anlatıyorum, anlamıyorlar.” demişti. Asla unutmam. Kısacası “Odunla döveceksin!” metaforu benim, olumsuz anlamda çok etkilendiğim bir metafor oldu. Bu tür hikayeleri gözlemledikçe, koçluğun gerçekten ne kadar değerli olduğu inancım güçlendi sürekli. Süreç içinde koçluk, yönetimdeki kişilere yapılan değil, yönetimdeki kişiler ile yapılan bir şey oldu.”
Çalışanlardan koçlukla ilgili geri bildirimler
Koçluk deneyimlerinin İLKO İlaç’taki somut değişimlerden bahseden Berk Apak, sözlerine şöyle devam etti: “Koçluk hizmeti alan kişilerin gelişimini sürekli gözlemliyoruz. Bir çalışanımız şöyle bir geri bildirimde bulundu örneğin: ‘Eğitime başlamadan önce ne koçluk hakkında ne de eğitim sonrasında olacaklar hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hayatımın en hızlı fakat en doğru kararlarından birisi olacağının farkında değilmişim. Kendim hakkındaki farkındalığımın bu denli hızlı ve sağlam şekilde artmasını düşünemezdim ve sadece işimde değil, hayatımın her alanına pozitif bir şekilde yansıdı bu deneyim. Çünkü olayın insanın kendisinde başladığını algıladım.’ Bir diğer çalışanımız ise; ‘Kendime inanmanın, keşfetmenin, dönüşebilmenin yaşı ve zamanının olmadığını öğrendim. Adım atılan anın en doğru zaman olduğunu koçluk sürecinde öğrendim ve işin ruhu kendimi geliştirmem ve çalışanlarıma yapacağım katkı olduğunu algıladım.’ demişti. Benim kişisel gözlerimle ulaştığım en önemli sonuçlar ise; çalışanların işi sahiplenme, sorumluluk bilinci içerisinde hareket etme oranlarının artması ve problem ve çatışma oranlarının düşmesidir. Ayrıca, eskiden değişime karşı çok daha dirençli olan ekiplerin yenilikleri daha kolay benimsemeleridir.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bir Cevap Yaz